Geçtiğimiz günlerde 28 adlı ilk solo albümünü yayınlayan ve İzmir'in önde gelen oluşumlarından biri olan Salt Empoze bünyesinde çalışmalarını sürdüren 2na ile sizler için son albümü üzerine bir röportaj yaptık. Atiye Deniz ile olan çalışmasından, 28'de ki duruşuna kadar merak edilen bir çok soruyu sizler için kendisine yönelttik. Tüm samimiyetiyle sorularımızı yanıtlayan 2na, dinleyicilerine yeni projelerin yolda olduğunu müjdeledi.
Geçtiğimiz günlerde "28" adlı solo albümünü yayınladın. Albümün adını da göz önüne alırsak senin için öneminden bahseder misin ?
Belki çok klişe bir tanımlama olacak ama 28 albümü kısaca 28 yaşındaki değişen beni anlatıyor. Bu albüm yaklaşık 11-12 senelik rap geçmişimde çıkardığım ilk ve tek solo albüm. Genel olarak olumlu-olumsuz yaşadıklarım ya da neredeydim ve şu an neredeyim sorgusu hakim. Fazla kişisel olduğu için çok ilgi görmesini beklemiyordum. Açıkçası sonuçlar çok şaşırtıcı oldu benim için.
Aslında bir bütün olarak albüm çok ayrıntılı düşünülmüş. Bunun bir diğer örneği de albüm kapakları. Ön kapakta yer alan matematiksel işlemlerin sonucu 28'e denk geliyor. Keza arka kapak da son derece anlamlı. Kimin düşüncesiydi böyle bir kapak yapmak ?
Kapak Arda'ya ait. Sadece senin de bahsettiğin gibi o matematiksel denklemleri ben hazırlayıp verdim kendisine. Onun dışında kapakla ilgili her şey Arda tarafından yapıldı. Albümün o soft ve karanlık havasını tonlamalarda fazlasıyla yakaladığını düşünüyorum. Bundan sonra da çıkan underground albümlerde şu an olduğu gibi "Master.gen.tr" etiketini göreceğinizden hiç şüpheniz olmasın.
28 parçasının nakaratında bir bayan sesi duyuyoruz. Bayan vokal hakkında bilgi verip, parçaya renk katan bu birlikteliğin hikayesini anlatabilir misin ?
28 parçasının nakaratındaki bayanın ismi Gülşah. Kendisi aslında bir rock grubunun vokalistiydi. Ta ki bir arkadaş aracılığı ile stüdyomuza gelip tarafımızdan rapçi yapılana dek : ) 28 parçası dışında "Avrupalı" filmi soundtrackinin nakaratında da muhteşem bir performans sergiledi. Çok temiz ve nasıl kullanacağını çok çok iyi bildiği bir sese sahip ki zaten mikrofon başında en önemlisi de bu. Ortak çalışmalarımız bundan sonra da devam edecek.
Albümde yer alan "Ayarım Kaçarsa" dikkat çeken parçalar arasında. Daha önce yer aldığın bir projeye atıfta bulunuyorsun. Bu parça ya da proje ile ilgili konuşacak olursak neler söylemek istersin, bu şarkıyı kaydetmeni tetikleyen unsurlar nelerdir?
Benim Atiye Deniz ya da Don't Think projesiyle ilgili herhangi bir sıkıntım yok. Benim sıkıntım klip aşamasında 2. sınıf vatandaş muamelesi görmek ile ilgili açıkçası ki o konunun da muhattabı farklı. Ben o parçaya bir arkadaşımın ricası üzerine düet yaptım ki ilk fikir parçanın R&B hiphop tarzı olmasıydı o da ayrı bir hikayenin konusu. Öyle veya böyle çıkan iş ne olursa olsun 3-5 tane kendini bilmez fırlamanın laf söyleyebileceği bir adam değilim ben. Eleştirilsin problem yok ben de kendimi eleştiriyorum zaten o proje ile ilgili olarak, 3. şahıslar tarafından yönlendirilmeye ihtiyacım yok. Ne olduğumun en az ne olmadığımın farkında olduğum kadar farkındayım. Yaptım ve bitti. Yapmamalı mıydım? Onun cevabı bende kalsın.
Pop dünyasının yeni isimlerinden Atiye Deniz'e "Don't Think" isimli parçada eşlik etmiştin. Kimi kitlelerce bu eleştiri konusu oldu. Ayarım Kaçarsa parçasında hakkındaki söylentilere cevabını verdin. Bu bağlamda bir pop müzik şarkıcısıyla düet yapmak savunduğun fikirleri zedeledi mi ?
Benim bir pop sanatçısıyla düet yapılmamalıdır gibi bir fikrim yok; popüler kültürü eleştirmek ayrı bir şey, çok keskin olmayan çizgilerle ayrılsa da pop müziği eleştirmek ayrı bir şey. Portakallı Ördek şarkısında ne diyordunuz şimdi ne yaptınız gibi saçma sapan yorumlarla karşılaştım. Sürekli gözümüze sokulan paparazzi, televole kültürüyle dalga geçmekle benim yaptığım düetin ne alakası var ? Her pop sanatçısı gerizekalı manken bozması değildir arkadaşlar ya da her pop müzikle uğraşan birey Reina çıkışı birilerine yakalanacak ve bu olay sorunlu medyamız tarafından defalarca ekrana getirilecek diye bir şey yok. Ben de sound olarak pop ve türevi müziklerden hoşlanmıyorum ama bu bana ben iyiyim siz kötüsünüz deme hakkını vermez. Tıpkı o tarz müzikle ilgilenen birinin bol pantolonunuz yüzünden sizi eleştirmesi gibi olur bu. Biraz empati.
Sadece senin Atiye Deniz ile olan çalışmana değil, camiamızdaki bir çok ismin pop müzik ortaklı çalışmalarına her seferinde büyük tepkiler geliyor. Bu tür birlikteliklere dinleyiciler nasıl yaklaşmalıdır, fikirlerini alabilir miyiz ?
Ben rap yapan arkadaşların dinleyicilerine karşı sorumlulukları olmakla birlikte hiç kimseyle göbek bağları olmadığını düşünüyorum. İsteyen istediğiyle ortak çalışmada bulunabilir. Dinleyiciye bu konuda verilen en büyük hak o parçayı dinlememektir. Hiç kimsenin bundan fazlasına hakkı yoktur. "Şu şu popçuyla düet yaptı bir daha dinlemem ben o kişiyi" düşüncesi de çocukluktan başka bir şey değildir. Kendimle ilgili olarak örneğin Atiye Deniz'in parçasında yer aldığım için bu kadar senelik geçmişimi göz ardı edip beni bundan sonra dinlememeyi düşünen birileri varsa kendilerine önce IQ testi yaptırmalarını sonra mümkünse bana ait bütün parçaları SHIFT+DEL kullanarak bilgisayarlarından silmelerini tavsiye ederim. Zaten bu kafa yapısındaki bir insanın dinleyiciliğine ihtiyacım yok. Sonsuz eksi bir gene sonsuz eder.
Zayıf Nokta albümün ön planda olan şarkılarından biri olmuş. Gerek alt yapısı, gerek vokalleri ve sözleriyle son derece duygusal melodiler kulağımıza çalınıyor. Parçanın oluşum hikayesi nedir, bilgi verebilir misin ?
KUPA-A: Şarkının altyapısını, henüz belirli bir konu olgunlaşmadan önce yapmıştım. Bizde önce altyapı "hissettirecek" seviyeye getirilir akabinde konsept belirlenir. Bu şarkı da bu sistemle ilerledi. Stüdyo çıkışında muhabbet arasında 2na konuyu buldu ve yazdık. Melodi, ruh haliyle orantılı çıkıyor çoğu zaman. Ya sen melodiyi buluyorsun ya o seni buluyor. Orta yolu bulursanız da iyi şarkı oluyor.
Şarkıda kullandığın bir satırı sana yönlendirirsek senin zayıf noktan neresidir ve kendi hayatındaki Zayıf Noktalar'ı nasıl atlatıyorsun ?
Benim zayıf noktam en son söylemem gereken şeyleri en başta söylemek sanırım. İş hayatından tutun da özel hayatım da dahil olmak üzere bir çok alanda başıma bela oldu bu durum. Politik davranmayı kabullenemiyor bünye bir de bu var.
Albümün en aykırı parçası muhakkak Anons'tur. Dinleyiciler normal bir vokal sesi yerine megafon destekli bir sesle karşılaşıyorlar. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz ?
Anons albümde kaydedilen son parçalardan biri. Aslında o efekt yoktu ilk versiyonunda normal bir tonlama vardı. Kupa "böyle bir şey yaptım ben saçma oldu ama beğendim" dedi. Dinledim; bence de salak ama enteresan birşeydi. Dedik rahatsız edici bir iş olsun, kulağına batsın çocukların da eleştiri malzemesi çıksın : ) Öyle kaldı.
Sövenzi parçasında genel manada ortama göndermeler var. İçinde bulunduğunuz kültüre tezat olan konular nelerdir ? Keskin çizgilerle "böyle olur veya olmaz" dediğiniz durumlar var mıdır ?
Olmazların sayısı olurların sayısını katlayacaktır bu kesin. Biz bu kültürü kendi sosyal konumumuza; kültürel yapımıza bir şekilde adapte ettik. Ama hala burası Amerika'ymış ya da Holywood'un bize gösterdiği Amerika'ymış gibi tavırlar sergilenmesi bu kültürü bir yere ***üremez. Parçada banka soygunu anlatmak, kadınlara "******" şeklinde hitap etmek, Mo'fucka sözcüğünü adapte edip onun bunun annesine, eşine, kız arkadaşına sövmek ne bizim hukuksal ne de toplumsal yapımızın kaldıracağı şeyler değil. Silah taşımak ya da bununla ilgili parça yapmak; kendine "gangsta" demek filmlerdeki siyah abiler sert takıldığı için sert takılmak vb. Bu tarz şeylere biz grup olarak ağzımızı bırakıp bir takım boşaltım organlarımızla gülüyoruz. Gerçi kabahat o çocuklarda değil; onlara Türkçe Rap'i bu şekilde lanse eden yerli abilerinde. İmam-cemaat ilişkisi.
Albüme giriş ve çıkış parçalarına yaklaşımın son derece farklı. Gerek isimleriyle (Şarj & Deşarj) gerek aynı melodinin farklı işlenişiyle dikkati çekiyor. Nasıl çıktı bu fikir, anlatır mısınız ?
Günlük muhabbet esnasında laf lafı açtı açıkçası. Intro'da albüme giriş öncesi bünyeyi kurup şarj olma ; outroda da söylemek istediklerini anlatıp deşarj olma durumu var. Melodi aynı fakat şarjda hızlı, deşarjda yavaş. Atraksiyonlarla bir konuyu anlatmayı seviyoruz biz, anlaşıldığı zaman da çok iyi oluyor her ne kadar bütün atraksiyonlarımız anlaşılamasa da.
Daha evvel Salt Empoze olarak Bedenimin Hakimi ve İyilik Meleğin isimli parçalarla klip çalışmalarınız olmuştu. Bu albümde yeni bir klip projesi olabilir mi ? Olursa şayet aklında bir parça var mı ?
Ben bu albümü kişisel bir anı olarak yaptım ve klip ya da projeyi ilerleticek başka bir şey düşünmüyorum açıkçası. Ayrıca klip çekmekten de pek hoşlanmıyorum, kamera önünde mikrofon başında olduğum kadar rahat hissetmiyorum kendimi çok külfetli geliyor.
28 solo albümünde düet isim olarak SaltMPosse dışında sadece Pit10'u görüyoruz. SaltMPosse yada 2na olarak başka isimler ile çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz ? Yoksa tam aksine başka oluşumlar gibi sadece kendi içinde mi çalışmalara devam edeceksiniz ?
Biz İzmir'de kendi stüdyomuza ve işlerimize o kadar gömülmüş durumdayız ki, dışarıda neler olup bitiyor çok farkında değiliz. Bu nedenle şu ana kadar hep dostlarımızla düet yaptık (Pit10, Emir, Çağdaş, Başar). Ama bu demek değil ki dışa kapalıyız, tabi ki underground'da çok sağlam isimler var ve kafalar uyarsa bu isimlerle ortak işler yapılabilinir zaman içinde.
İzmir'de Salt Production isimli bir şirketiniz ve stüdyonuz var. Şuanda Salt Production adı altında hazırlanan ve hazırlanması planlanan projelerden bahseder misin ? Gelecekte Salt Production'dan underground yada overground bir prodüksiyon gelecek mi ?
Şu an Salt Production yenilenen ekipmanlarıyla Türkçe Rap'e yönelik hizmet veren stüdyolar arasında Türkiye'nin en iyi kayıt stüdyolarından biri. Ekipmanın yanısıra yeni başlayan ya da ilk stüdyo deneyimi olan arkadaşlara kayıt ve kayıt öncesinde lirikal destekte bulunmamız, ritm problemlerinin giderilmesi ve standart bir stüdyonun ayıracağı zamanın çok üstünde bir zaman ayırmamız müşteri portföyünün sürekli olarak artmasını sağladı. Salt Productions'da Pop ve R&B prodüksiyonlarının dışında sayısını hatırlayamayacağım kadar çok Türkçe Rap projesi geçekleştirildi. Bir kısmı internet siteleri aracılığı ile sizlere ulaştırılıyor ve devamı da gelecek. Temel amacımız ise burayı bir plak şirketi haline getirip yeteneğine inandığımız arkadaşları kimseye ihtiyaç duymaksızın kendi çatımızdan piyasaya sürmek. Rapçi artık bandrollü albüm yapmak için sürekli birilerinin kapısını aşındırmak zorunda kalmasın istiyoruz fakat bunun özellikle maddi açıdan hala zamanı var.
Bir çok underground albümde eksikliği hissedilmesine rağmen bu albümde alt yapılar ve prodüksiyon işlemleri kulağa oldukça kaliteli geliyor. Birazda perdenin ardını aralayacak olursak SaltMPosse'de kim var bu işin arkasında ?
Perdenin arkasındaki isim; esas oğlan KUPA-A : ) . Albüm beatleri, vokal kayıtları, mixler kısaca prodüksiyonun tamamı Kupa-A imzasını taşıyor. Benim albüm için sarfettiğim emeğin çok daha fazlasını sarfetti 28'de Kupa. 28'in 14'ünden çok daha fazlası ona aittir desem yalan olmaz : )
28'den sonraki çalışmalardan bahsetmek gerekirse, SaltMPosse olarak bir albüm gelecek mi ? Son zamanlarda satışta olan underground albümler revaçta. Sizin böyle düşünceleriniz var mı ?
Şu an Salt Empoze bandrollü albüme kanalize olmuş durumda. Stüdyonun yoğunluğundan dolayı çok fazla zaman ayırmak mümkün olmuyor ancak fikirsel olarak kafamız sürekli bandrollüde. Underground albüm satışı şu aşamada düşünmüyoruz; sadece bandrollüye paralel tek track yapıp nete verebiliriz Salt Empoze olarak.
Konser ve partilerde pek sık görülen isimlerden değilsiniz. Bunun belli başlı nedenleri var mı ? İlerleyen dönemlerde organizasyonlarda görebilecek miyiz sizleri ?
Konser ve partilerde yer almamamızın 2 sebebi var; zaman yetersizliği ve organizatörlerin tutumu. Şöyle bir gerçek var artık bizler "Herşey Türkçe Rap için" gazını verip sırtından para kazanabileceğiniz yaşı çoktan geçtik. Hayır ve yardım işlerinde yer alıyoruz; en son Lösemili Çocuklar yararına bir organizasyon vardı ve banka dekontu ile grup için teşekkür yazısı getirdi organizasyonu yapan çocuklar çok mutlu olduk. Yardım işi olacaksa varız, hiç kimse para kazanmayacaksa gerekirse cebimizden para koyup geliriz ona da varız ama organizasyonu yapan kişi gelen sayısı üzerinden komisyonunu alıp bizi 3 kuruş paraya bağlamaya çalışıyorsa onu bir zahmet geçeceksiniz. Kimseye sırtımızdan para kazandırmayız ve genç arkadaşlara da tavsiye ediyorum bunu. Meblağ ne olursa olsun hakkınız olanı mutlaka alın. Siz rap aşkıyla sahne yaparken birileri sizi dinlemek için orda olan kişilerin üzerinden para kazanmasın; sarfettiğiniz emeği mekan sahiplerine ya da rapçi geçinen aracılara yedirtmeyin.
Son albümün isminden tahmin ettiğimiz üzere underground'da eski isimlerden birisin. Rap müzikte eski olmanın sana artı yada eksiler getirdiğini düşünüyor musun ?
Eksileri olduğunu düşündüğüm dönemler oldu. Üniversite bitti, askerlik bitti iş hayatı başladı. O dönemlerde çok düşündüm rapin benden birşeyler ***ürdüğünü. Imperial Tobacco'da ticari pazarlama, Avusturalya merkezli bir Kalite Yönetim Sistemleri firmasında Operasyon Müdürü olarak çalıştım bir süre. Dalga geçenler dahi oldu 28 yaşında bilmem nerede müdür hala rap map diyor şeklinde. Sonra baktım haklı olan bendim, öteki hayat düzenli bir iş, ev aile, çoluk çocuk, sistem öğretisinden başka bir şey değildi. Şimdi onlar sürünüyor ben stüdyomda mutluyum; rap benden hiçbir şey ***ürmemiş aksine mikrofon başında olduğum zamanlarda hayattan aldığım hazzı Angelina Jolie'nin bile bana yaşatabileceğini sanmıyorum : )
Peki bunca yıl emek vererek ilerlediğin müzik hayatında hak ettiğin konumda olduğunu düşünüyor musun ?
Hakettiğim yerin ne olduğunu bilmiyorum açıkçası. Zaten bilsem orada olurdum şu an. Tanınmışlık açısından diyorsan değilim tabi ki. Bunda grup olarak İzmir'de bulunmamızın da etkisi var. Onun dışında bahsettiğim okul, askerlik, iş gibi yükümlülükler nedeniyle ara verdiğim dönemler de oldu. Zaten önemli olan bu işten ne kazandığın ya da ne kadar fanın olduğu değil. Kafaca huzurlu musun, kimsenin karışamadığı bi soundun mu var ya da istediğini istediğin gibi yapabiliyor musun o zaman senden kralı yok. Bizim grup olarak da maddiyatla pek işimiz yok. Hayatımızı geçindirebilecek para olsun onun dışında kafamıza göre müziğimizi yapalım o kadar.
Bundan sonra hem solo olarak hem de grup olarak projelerin ve hedeflerin nelerdir ?
Solo olarak herhangi bir projem yok. Pit10'la bir ortak underground albüm projem var sadece onun solosunun çıkmasından sonra başlamayı düşünüyoruz. Salt Empoze olarak da Türkiye'de gelmiş geçmiş en iyi albümlerden birini yapma hedefimiz var. Sonrası gelir durumuna göre şekillenecek zaten başta plak şirketi konusunda söylediğim gibi.
Eklemek istediğin bir şey var mı ?
Teşekkür ediyorum öncelikle bu röportaj için. Salt Empoze sloganıyla bitireyim istiyorum röportajı. KAİDELER İSTİSNALARI BOZAMAZ !!!
